16 Nisan 2014

CESARETsiz...


Bernard Courtalon



"mezar taşına seninle ilgili bir cümle yazılsa ne yazılırdı?"

benimkine " korkaktı,  bi çok şeyi yapmaya cesaret edemedi" yazılacak...

hayatım hayallerim, isteklerim ve  bunları gerçekleştirme konusundaki cesaretsizliklerimle geçiyor...

ömrümde cesaretli davrandığım her durumda kazanmama rağmen niye bu kadar cesaretsizim?

işte önemli soru bu...

oysa iş hayatımı da evlilik hayatımı da cesaretim belirledi

üstelik  ölümü çok yakından gördüm. hayatın korkularla kaygılarla geçirilemeyecek kadar kısa olduğuna tanık oldum.
ölüm insanı nasıl da cesaretlendiriyor, hiç kimsenin hiçbir şeyin düşündüğün kadar önemli olmadığını gösteriyor sana , "ayıp olur"  cümlesinin hayatını anlamsızca felç ettiğini fark ediyorsun...

üç yıl önce buraları terk ederek başka bir şehre gidip başka bir hayata geçmeye, başka insanlarla yaşamaya cesaretim vardı (kaybedecek bir şeyinin olmaması duygusu)

sonra devam etme mecburiyeti ile hayat beni yeniden oyalamaya, uyuşturmaya başladı...

ve artık cesur olduğum anlar o kadar az ki , zamanımın çoğu gene korkarak , endişelenerek ve vazgeçerek geçmekte...

cesareti olanlar hayatını değiştirebiliyor, hayallerini gerçekleştiriyor, rutinin, sıradanlığın, alışkanlıkların dışına çıkabiliyor...

cesaret riske girmek demek, riske girmemenin güvenli rahatlığı ise sıkıcı bir hayat demek...

hayatından memnun olmayan, sıkılan, şikayet eden ama öte yandan da hayatı değişecek diye ödü kopan insanlardan oldum yine...

garantici, korkak tarafım ile maceracı, cesur tarafım sürekli bilek güreşinde...

ama  insan kendisi için gösteremediği cesareti değer verdiği başkası için gösterebiliyor, bunu da yaşadım ve kendime hayret ettim...

ve aslında  içimizde tir tir titreyen bir korkak olsa da sandığımızdan daha cesur ve dayanıklı olabildiğimizi gördüm...

peki bunu sadece mecbur kaldığında değilde  ihtiyaç duyduğun her an harekete geçirebilmenin yolu nedir?


6 Nisan 2014

affetmek...

G.Klimt



AFFETMEK ÜZERİNE... alıntılar 
(K.Sayar)


"Affetmek ruhunuzu canlandırır. Artık size mıknatıs gibi yapışmış öfke ve dargınlıkları taşımak zorunda değilsiniz."

"Adımlarınız hafifler ve günlerinizi şikayetlerin gölgesinde geçirmezsiniz."

"Affetmek, istenildiği takdirde herkesin öğrenebilecegi bi yetenek."

"insanlarin çoğu zaman affedememelerinin sebebi intikamin, affetmekten daha mantıklı olduğunu düşünmesidir. intikam veya sadece intikam fantezileri, sarhoş olmak veya boş boş dolaşmak gibidir."

"Birçok insan için ruhun özgürlesmeşi için atılan en zor adımdır affetmek. Ama gerekli ve zorunlu bir adım. Affetmediğimiz sürece o kişiye zincirle bağlı dururuz. ileriye gidemeyiz. Yüreğimiz hafifleyemez, gecenin garip saatlerinde kendimize duygusal işkence yapariz. "

"Affetmek Latince 'bağları çözmek' anlamina geliyor. Yüreğimizi sıkıştıran bağlari çözmektir affetmek."

"Affetmemek, bizim iyileşmemizi, sağlıklı ve doyumlu bir yaşam sürmemizi engeller."

Affetmek ise, geçmişi geçmişte bırakıp, 'anı' yaşama ve geleceğe umutla bakma özgürlüğünü verir. Buna rağmen çoğu insan hayatındaki bazı insanlari affetmeye yanaşmaz. "

"Affetmek geçmişi değiştirmez ama gelecegi değiştirir"

"Affetmemenin yaşamımızdaki bedelleri; depresyon, düşük özgüven, zarar veren ilişkiler içinde takılı kalıp kendini cezalandirmak; hayatin guzelliklerinden kendini ve başkalarını mahrum etmek; fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal hastalıklar; kazalar, bağımlılıklar, zararli alışkanlıklar, hayattan tat alamama hali ve strese bağlı tüm sorunlardır."

"Affetmemek ruhta bölünme yaratır. Bir tarafınız intikam arzusuyla yanıp tutuşur, diğer tarafınız bu duyguyu bastırmak ister. Bir tarafiniz kaçıp gitmek ister, diğer tarafınız cesur olmak ister. Bu içsel çatısma, enerji kaybına, özgüven düşüklüğüne, sevme ve bağlanma korkusuna sebep olur ve yaratıcılığınızı engeller."

"Affetmek, başkalarinin yaptığı yanlıştan ya da koşullardan dolayı kendimize acı vermeye son vermektir. Affetmek hayatin akışınana yeniden katılmaktır."

"Affetmemek sadece affetmeyen kişiye acı verir."

"Affetmek, kendinize verdiginiz bir armağandir; kızgınlık, öfke ve acıdan özgürleşmektir. Affetmeyi sectiğinizde gecmişte yaşamak yerine anda yaşamayi ve geleceğe yatirim yapmayı seçersiniz.

Affetmek kendi kendine olmaz, bilinçli bir seçimle olur. Unutmazsınız ama duygusal yükten kurtulursunuz."

"Gerçek affedişin ödülü özgürleşmektir. Acıyla yüzleşmeyi göze almak, korkularimizla ve kızgınlığımızla yüzleşmeyi de göze almaktır. Özgürleşmek ancak acıların içinden geçmekle mümkün,

"Acılarla yüzleşmek ise bizi derinleştirir, olgunlaştırır ve anlayış kazandırır."

"Acı, incinme, öfke, kızgınlık, yalnızlık duygusundan özgürleştikçe iyileşmeye başlarsınız."

" Nefret çok güçlü bir enerjidir. Bu enerjiyi başkalarina yöneltirseniz, başkalarina kesinlikle zarar verirsiniz ama kendi ruhunuza daha büyük zarar verirsiniz. Eger sahte affedişle gerçeği bastırırsanız, gölgenizin esiri olmuş bir halde kabuslar görerek yaşamayı sürdürürsünüz. Ama bu nefret enerjisini kanalize ederseniz hayatinizda huzuru, gerçek merhameti ve dürüst affedişi başaracak kadar gerçek gücünüzü kazanırsınız."

 "affetmek en iyi iyileşme yoludur."