15 Ekim 2013

dostlara...



 M.J.Marianof


insanın,yanında rahatça saçmalayabileceği, saçmalarken onu ilgiyle dinlemeye devam eden arkadaşları olmalı...


saçmalıklarını, takıntılarını, arızalarını görmezden gelen ve hala "sevilebilir" olduğunu hissettiren arkadaşları...


sen kendini çöpe attığında sana bulunmaz hint kumaşı muamelesi yapan, hala sana inanmaya devam eden...


dengesiz davransan da kendini "normal" hissettiren arkadaşları...


sen kendine tahammül edemezken sana tahammül etmeye devam eden,

kendin için yaşayamazken onun için yaşamanı isteyen,  sadece sesini duymanın bile dünyayı yaşanabilir kıldığı arkadaşlar...

birlikte abuk sabuk hayaller kurduğu, fikirler ürettiği, yanında çocuklaşabildiği, kendiyle dalga geçebildiği, utanmadığı..


hatta rahatça küfredebildiği...


gördüğü, yaşadağı şeyleri "bunu ona anlatmalıyım" dediği...


arada senle dalga geçen, bazen kendinle yüzleştiren

arkadaşları...

akrabalık arkadaşlıktan önde gelir çoğu zaman...

kan bağın olmasına rağmen pek anlaşamadığın, paylaşamadığın, ayrı gezegenlerde yaşadığın, komşun olsa görüşmeyeceğin  insanlarla yıllar yılı görüşürsün de, senin ruhunu okuyan insanlarla uzak düşersin kimi zaman...


bir yerde "arkadaşlar kendi seçtiğimiz akrabalarımızdır" diye okumuştum,

ne kadar güzel ne kadar doğru söylenmiş bir söz..

kendi seçtiğim akrabalarıma sevgilerimle...






13 Ekim 2013

bir an gelir...



moonywolf
 
 
bir an gelir birini seversiniz,
o iyi yada kötü olduğu için hissetmezsiniz bunu...
sadece seversiniz.
bu sonsuza dek birlikte olacağınız anlamına gelmez...
birbirinizi incitmeyeceğiniz anlamına da gelmez...
yalnızca seversiniz.
bazen olduğu kişiye rağmen, bazense olduğu kişi yüzünden
ve onun da sizi sevdiğini bilirsiniz ...
kimi zaman sırf siz olduğunuz için, 
kimi zamansa size rağmen…

Laurell Hamilton

(Şeytani Düşler)










5 Ekim 2013

şiir dediğin...



 L.Arın



şiir dediğin, ruhun sığdığı her yere sığar,
suyun aktığı her yöne akar...

tüylerinizi okşar, derinizi yakar;
beyazsanız zenciyi,
zenciyseniz beyaz adamı dener
yüzünüzde ya da ruhunuzda.

geçmiş, şimdi ve gelecek arasında
çerçi gibi dolaşır,
gezgin otacı gibi...

...

günü gelince yorulur her ölümlü gibi
pıhtılaşır ve donar;
ve o zamanda buzdan bir şehir olur
ve felsefeyide dondurur
                      karnında sözcüklerin.

ve o baktığında gözünüzün içine
siz,"ben şiirden anlamam,
ben şiirden anlamam!"
diyerek gözlerinizi kaçırsanız bile

o hiçbirşey bulamasa sizin için yapacak,
kar olur yağar bir gün
                             kabrinizin üzerine.



Cahit Koytak
kitabını arayan şiirler