6 Ocak 2012

bırak olsun...





rahatlayın...

çünkü hiçbirşey kontrolümüz altında değil...

ne ettiğimiz dualar, tuttuğumuz uğurlar, ne adadığımız adaklar, dilediğimiz dilekler, yapmaya çalıştığımız büyüler, verdiğimiz sadakalar hiçbiri işe yaramayacak rahatlayın...

olacak olanı, olmasından korkulanı değiştiremeyecek,  engelleyemeyeceksiniz... olacak...

korktuğunuz başınıza gelecek... kaçamayacaksınız, rahatlayın...

her tesadüften, faldan, rüyadan  çıkardığınız yorumun /anlamın ne kadar da boş, saçma ve hatta komik olduğunu göreceksiniz...

sonrasında, bunlara inanan, bunlardan medet uman yanınıza acıyarak bakacak, onun  saflığına, çaresizliğine üzülecek ve hatta gidip ona sarılmak isteyeceksiniz...

kabul edin özel değiliz/özel değilsiniz...

görünce başımızı çevirdiğimiz sakat dilenci yada otobüs penceresinden seyrettiğimiz insanlar kadar sıradanız, kimseden bir farkımız yok, onun başına gelen bizim de başımıza gelecek...

ayrıntılardan okumaya, tesadüflerden çıkarmaya, rüyalardan yorumlamaya çalıştığımız  hayata dair gizli bir "mesaj", "anlam" veya "sır" yok... (maalesef)

ama korkmayın... bunu kabul edince rahatlıyorsunuz...

rahatlayın ki enerjinizi bunlara harcamak yerine var olan anlarınıza, saatlerinize ,günlerinize harcayabilesiniz...

çünkü hayat kotrolümüz dışında akmaya devam ediyor... edecek...

ama bu hayatı nasıl geçireceğimizin kontrolü  hala bizde

rahatlayın...


"Herşeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeç. Bırak ne olacaksa olsun. Bırak olsun.''   Fight Club (1999)






2 yorum:

  1. Bu yazıdaki hayat sanki güvenilmez bir koca ile
    evli olmaya alış der gibi...Kocanı değiştiremezsin o bildiğini okuyacak aynı hayat gibi...Yinede kontrol bende deyip onunla geçirilen saatler değerlimidir? Hayat bildiğini okuyan, aldatan,ezen,acınacak hale getiren bir koca gibi ise ve ondan ayrılmak mümkün değilse
    dualara,fallara,sadakalara,kendisi için cennete
    kocası için cehenneme inanmaktan başka elinden
    ne gelir ki?

    YanıtlaSil
  2. genelde kendimden yola çıkıp yazıyorum ama bu yazının fazla öznel olduğunu sonradan farkettim.aslında eşimin hastalığında yaşadığım zavallılığımı ve umutsuzluğumu dile getirmek istemiştim.hayatın karşısında ne kadar çaresiz,güçsüz kalabileceğimizi bu yüzden yaşadığımız güzel anların tadını çıkarmayı becerebilmeyi...

    YanıtlaSil

ses verenler