11 Haziran 2011

Mavinin her tonuna yolculuk


                                                      Nihal Arın



Tatil anlayışınız, pırıl pırıl, şerbet gibi denizlerde kalabalıklardan uzak yüzmek, doğayla baş başa olmak ise bunun adı mavi yolculuktur. Mavi yolculuk tam pansiyon otelinizin sizi her gün farklı koylara, denizlere götürdüğü bir tatildir.

Tekneye adımınızı attığınızda banyo-tuvaletli bir kamaranız olur.Bu kamara bavulunuzu koymak duş/wc ve üzerinizi değiştirmek içindir.Kamaradaki yatak nadiren kullanılır.

Türk halkı genellikle ayağının değdiği yerde yüzmeyi sevdiği için mavi turların müşterileri  envai çeşit ülkeden bir araya gelen turistlerdir. Avusturalyalı, japon, hollandalı, fransız veya ingiliz tur arkadaşlarınızla denize açılırsınız (burası bir amerikalı, bir fransız, bir türk fıkralarının hayata geçtiği yerdir).

Mavi, yeşil, lacivert veya turkuaz koylarda mola vere vere ilerlersiniz.Teknenin miçosu aynı zamanda ahçısıdır. Becerikliyse eğer,balıktan karnıyarığa, köfteden dolmaya lezzetli türk yemekleri yer turistlerin yemekleri incelerkenki yüz ifadelerini gülerek seyredersiniz.

Artık 24 saati bir arada geçiren ama kimsenin kimseyi pek rahatsız etmediği bir grup olmuşsunuzdur. Gün, üç-dört farklı koyda bol bol yüzerek, yüzmediğiniz zamanlarda da kitap okuyup uyuyarak, tavla veya kağıt oynayarak, arada da acaip balıklar tutarak geçer. Şanslıysanız denizde yunuslar, uçan balıklar, ahtapot ve zarganalar da görürsünüz.

 Akşam olduğunda gecelemek üzere sakin bir koya demir atılır. Yemekten sonra içki faslı başlar. Genelde içkiler ekstra ve çok pahalı olduğu için imdadınıza bavulunuzdaki şarap yetişir.

Uykunuz geldiğinde, kamaranızda eşofmanınızı, çorabınızı giyip, çarşaf, yastık ve battaniyenizi alarak teknenin üzerine çıkar, gündüz güneşlendiğiniz yataklara bu sefer yıldızları seyrederek uyumak için uzanırsınız.

Hiçbir ışık olmadığı için yıldızlar müthiş parlaktır, dünyanın etrafında dönmekte olan yüzlerce uyduyu tek tek sayabilirsiniz. Hele bir de ay varsa...

Sabahın yedisinde güneşin ısıtmasıyla gecenin serinliği biter. Diğerleri uyumaya devam ederken mayonuzu giydiğiniz gibi yüzünüzü yıkamak üzere sizden başka kimsenin olmadığı ılıcık denize usulca kendinizi bırakırsınız...



                                                                             L.Arın

2 yorum:

  1. Denizin tutmayacagına emin olsam katılrıım birine. Hem Azra Erhat ile Halikarnas Balıskcısının izinde olmak onları anmak adına da güzel olur.Ancak bensimdilik günü birlikleri tercih ediyorum. Bir gun hepberaber gidelim kuzi...

    YanıtlaSil
  2. sürekli tekne üstünde olunduğu için deniz tutan biri için sıkıntı olabilir,ama genelde çarşaf gibi koylarda gezilir.Bu turlara beraber olmaktan sıkılmayacağın ve birlikte iyi eğleneceğin insanlarla gitmek gerekiyo ki bu laf seni işaret ediyoo..:)

    YanıtlaSil

ses verenler