biliyor musun, ben bazen aya
gidiyorum…
dünyadan elimi eteğimi çekiyorum,
herkesten uzaklaşıyorum ve aydan bakıyorum dünyaya…
koşuşturan insanlar görüyorum bir telaş bir
telaş…
para kazanma, en iyi , en güzel olma, diğerlerine yetişme, kimseciklerden geri kalmama vs. vs telaşı...
para kazanma, en iyi , en güzel olma, diğerlerine yetişme, kimseciklerden geri kalmama vs. vs telaşı...
hem diğerleri gibi hem de
onlardan farklı olma telaşı…
okul, iş, ev, çarşı-pazar, alışveriş,
çoluk-çocuk, akraba, konu-komşu, dedikodu, siyaset, dizi, eğlence falan filan hadi hep
beraber …
yuvarlanıp gidelim…
işte ben aya çıktığım zamanlarda uzaktan
seyrediyorum bu büyük düzeni, bu büyük kaosu…
benden başkası da olmadığı için
mecburen kendimle konuşuyorum orada:
“burada çok kalamazsın” diyorum,
“aşağı inmeli usulca aralarına karışmalı,
koşturacak birşeyler bulmalısın”
“ne anlamı var? bir süre sonra hepsinden
sıkılacağım ve gene buraya geleceğim”
“çünkü yaşamanın başka yolu yok...”
Belki de vardır yaşamanın başka bir yolu? Biz bulduk nitekim... :)
YanıtlaSilsizin yolunuza imreniyorum doğrusu :)
Sil